Günümüz dünyasının güncel eğitim uygulamalarına bakıldığında, uzaktan eğitim metodunun yaygınlaştığı görülmektedir. Özellikle Covid-19 virüsünün hızla yayılması itibariyle sağlık önlemleri kapsamında ülkemiz de dâhil olmak üzere birçok ülke uzaktan eğitim uygulamalarına başvurmak zorunda kalmıştır. Dolayısıyla önceki yıllarda hali hazırda uygulanan öğretim metotları yavaş yavaş geleneksel bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Bu bağlamda uzaktan eğitim süreçlerinde ihtiyaç duyulan bazı araçlar söz konusu olmuştur. Teknolojinin gelişmesi bu araçlara ulaşım noktasında kolaylık sağlamıştır. Nitekim artırılmış gerçeklik teknolojisi eğitim alanında eksikliği hissedilen büyük bir boşluğu doldurur nitelikte bir görev yüklenmiştir. Buna göre eğitimde artırılmış gerçeklik konusu önem kazanmıştır.
Eğitimde Artırılmış Gerçeklik
Eğitim alanında artırılmış gerçeklik teknolojisinden faydalanmak, öğrencilere karmaşık gelen içeriklerin basitleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu durum sanal gerçeklik cihazları vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla öğrenciler zor ya da karmaşık yapıda olan ders içeriklerini eğlenceli hale getirerek kolay bir şekilde öğrenme fırsatını yakalama şansına erişebilmektedirler. Örnek olarak bir sınıftaki öğrencilerin tarih dersinde olduğunu düşünelim. Öğretmen tarafından anlatılan ders ilk etapta olay ve mekân noktasında karışık gelebilmektedir. Ancak artırılmış gerçeklik ya da sanal gerçeklik dediğimiz teknoloji sayesinde, öğrenciler öğretmenlerinin anlattıklarını gerçekmiş gibi algılayarak konuyu daha iyi özümseyebilmektedirler.
Sonuç itibariyle bakıldığında, eğitimde kullanılan arttırılmış gerçeklik teknolojisi içinde bulunan ortamı ne olursa olsun adeta yaşıyormuş hissi vermesi, gerçekçi bir motivasyon sağlaması ve konsantrasyonu doruk noktaya çıkarması bağlamında önemlidir. Bu bağlamda artırılmış gerçeklik teknolojisinin eğitim alanında daha fazla kullanılması hem verimlilik açısından yarar sağlayacak hem de küresel anlamda ilerlememize katkı sağlayacaktır.